Bugün, 'tezat' cümleler için yararlı bağlaçları inceleyeceğiz. 'Tezat' aynı zamanda 'Karşıtlık oluşturan' ve 'Karşıt olmak' anlamına da gelmektedir. Bu basit cümleler size tezat cümlelere örnek olacaktır: "O matematiği seviyor, ama coğrafyayı değil." ya da "O kız matematiği seviyor ama bu çocuk sevmiyor". Üst kalite akademik makaleler üretebilmek için,
doğru içeriklerde çeşitli tezat cümleler kullanmanız gereklidir. İşte size beş örnek;
5 useful conjunctions for contrastive sentences
1. On the one hand/on the other hand (Bir yandan/öte yandan)
- Example: On the one hand smokers should have the right to smoke if they want to, but on the other hand non-smokers should have the right to breathe smoke-free air.
Örnek: Bir yandan sigara tüketicilerinin istedikleri sürece içmelerine hakkı vardır fakat diğer yandan sigara tüketmeyenlerin de temiz hava soluma hakları vardır.
2. Conversely (Aksine)
- Example 1: Conversely, a slump in domestic investment will expand the current account surplus.
- Example 2: If you love and encourage your children, they will develop good self-esteem. Conversely, if you are harsh and critical, they may become angry and insecure.
- Örnek 1: Mevcut hesap fazlalığının aksine yurtiçi yatırımlardaki ekonomik durgunluk artmaktadır.
- Örnek 2: Eğer çocuklarınızı sevip cesaretlendirirseniz, sağlam bir özgüvenleri oluşacaktır. Fakat bunun aksine eğer sert ve eleştirel yaklaşırsanız, güvensiz ve kızgın yetişebilirler.
3. Despite + verb + ing / Despite this / Despite + noun ( ...'a rağmen /Buna rağmen)
- Example 1: Despite being a more sustainable form of energy than fossil fuels, there are still considerable drawbacks to nuclear power.
- Example 2: The market saw a brief period of economic growth. Despite this, the general trend was downwards.
- Example 3: Despite a brief period of economic growth, the general trend was downwards.
- Örnek 1: Nükleer kuvvetlerin fosil yakıtlara oranla daha sürdürülebilir enerji şekli olmasına rağmen, bu konuda hala önemli seviyede çekinceler mevcuttur.
- Örnek 2: Pazar kısa bir süreliğine ekonomik gelişme gördü. Buna rağmen, genel trend aşağı doğruydu.
- Örnek 3: Kısa süreli bir ekonomik büyümeye rağmen, genel trend aşağı doğruydu.
4. Although (Her ne kadar)
- Example: Although much of our garbage contains valuable raw materials, most of it is simply burned or buried.
- Örnek: Her ne kadar çöpümüzün çoğunluğu değerli ham maddeler içeriyor olsa da, bunların büyük çoğunluğu yakılmakta ya da gömülmektedir.
5. While (... olsa da/ -e karşın)
- Example: While the few may be for war, the many are almost always for peace.
- Örnek: Ufak bir kesim savaş yanlısı olsa da genel çoğunluk barıştan yana.
IELTS Derslerine İstanbul ve Ankara ofislerimizde katılın.
Eğer okumanızı, yazmanızı, konuşmanızı ya da anlamanızı IELTS sınavının ötesinde geliştirmek istiyorsanız, hemen İstanbul ve Ankara'da ücretsiz danışma ayarlayarak bizim esnek ve ucuz IELTS sınıflarımız hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.